SEVGİ SÖZLERİ VE DAVRANIŞLARI

SEVGİ SÖZLERİ VE DAVRANIŞLARI

Pek çok anne baba, çocuklarına onları sevdiklerini söylemeye ve ayrıca göstermeye gerek olmadığını, onların bunu zaten bildiğini düşünür. Ne yazık ki “Ona yemek yapıyorum, istediğini alıyorum, o bunlarla onu sevdiğimi görüyor” diye düşünen anne babalar çok. Oysa çocuklar, anne babalarından sevgi söyleri duymayı ne kadar çok ister, bunu sabırsızlıkla bekler.

Anne babasının onu öpmesi, kucaklaması, ona sarılıp başını okşaması da sevgi sözleri kadar gereklidir. Çocuk, bu sözleri duymazsa ve anne babası ona sarılıp öpmezse ne yapılırsa yapılsın “acaba annem babam beni sevmiyor mu?” diye endişe yaşar.

Anneler zaman zaman sevgi sözleri söyleyip çocuklarına sarılır ama pek çok baba, çocuğuna sevgisini göstermekten, ona güzel sözler söylemekten, onları kucaklamaktan da kaçınır. Anneleri de baba kızmasın diye gizli gizli yapar bunları. Bazı yörelerimizde, bazı ailelerde bu yaklaşımların ayıp olduğuna, öpülen kucaklanan çocuğun şımaracağına, iyi bir kişilik geliştiremeyeceğine inanılır. Bu inanç olmasa bile o daha küçükken gösterilen sevgi davranışları büyüdükçe buna benzer nedenlerle azalır. Çocuk, zaten sevildiğini bilir diye sözlerle, davranışlarla göstermeye gerek duyulmaz sevgiyi.

Oysa bunlar, her insan için olduğu kadar hatta daha çok çocuk için de olumlu etkileri olan, onu istenmeyen durum ve davranışlardan koruyan yaklaşımlardır. Babasından duyacağı sevgi dolu sözler çocuk için mücevher gibidir. Çiçeklerin bile severek sulandığında daha güzel açtığı akla getirildiğinde bu sözlerin çocukların kişiliğinin gelişiminde ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılır.

Bu sözler ve yaklaşımlar, onun özgüven sahibi, kendini, herkesi ve herşeyi seven, doğru kararlar alan, mutlu bir kişilik geliştirmesinin anahtarlarıdır. Tam tersine anne babasından sevgi dolu sözler duymayan çocuklar, hem kendisiyle hem de çevresiyle barışık olmayan, çevresindeki insanları, arkadaşlarını sevmeyen, onlarla geçinemeyen kişiler olmaktadır.

Araştırmalar, annesinin emzirme dışında sarılıp kucaklamadığı, öpmediği bebeklerin daha çık hastalandığını kanıtlamıştır. Yine okula giderken öpülmeyen, kuru sözlerle uğurlanan çocukların dikkatini toplayamadığı, başarılı olamadığı, iyi arkadaşlıklar kurup sürdüremediği, buna karşın öpülüp sarılarak, başı okşanarak okula yollanan çocukların dikkatinin dağınık olmadığı, derslerde ve aktivitelerde başarılı olduğu, arkadaşlarıyla iyi geçindiği de araştırmalarda saptanmıştır.

Sevgi sözleriyle ten temasının çocuk üzerindeki olumlu etkisi şöyle gerçekleşir:

Bir çocuk sevildiği, sevgiyle dokunulduğunda halk arasında mutluluk hormonu olarak bilinen, çikolata yenince de salgılanan Seratonin hormonu salgılanır. Bu sayede kalp atışlarını düzenler, kasları rahatlatır, stresi ve gerginlikleri azaltır. Tüm bunlar, ruhsal olarak çocuğun kendini rahatlamış, iyi hissetmesini sağlayıp mutluluk duymasına yol açarken bedensel olarak da sağlamlığını, hastalıklara karşı bağışıklığını artırır. Onun kişiliğini de olumlu yönde şekillendirir.

Yalnız çocuklar için değil her yaştaki insan için aynı sonucu veren bu yaklaşımlar, davranış sorunlarının giderilmesinde, ruhsal tedavilerde uzmanlar tarafından önerilmekte, bu tedavilerde Seratonin’in meydana getirdiği değişiklikleri yapacak ilaçlar kullanılmaktadır. Yani sevgiyle dokunuşlar, öpücükler her şeyin ilacı.

Ona sevgi göstermeden, sevgi sözleri söylemeden kuru kuruya dokunmak, sarılmak, tek başına yeterli değil, Sevgi sözleri, sevgi dolu bakışlar ve dokunuşlar, güzel sohbetler ve uygun eleştiriler birbirini tamamlar.

Çocuğu öpmek, ona sevgiyle sarılıp kucaklamak ayıp değil, neden ayıp olsun ki? Ona hiçbir şeyin sunamayacağı güzellikleri, yaşatamayacağı duyguları yaşatır, büyüdüğünde başarı, sorumluluk sahibi, sevgi, saygı dolu, çocuklarını iyi yetiştiren bir birey olmasına yardım eder, zaten tüm anne babalar bunu istemiyor mu?

Bu yüzden mümkün olduğunca onları çok sevdiğinizi, sizin için değerli olduğunu söyleyin, bunlarla yetinmeyin “bu elbise sana çok yakışıyor, yemeğini ne güzel yedin, benim tatlı kızım, yakışıklı oğlum, seninle gurur duyuyorum” gibi pek çok sözü her fırsatta söyleyin. Hatta bunu günün her anında yapın. Sabah onu uyandırırken “hadi kalk artık” değil de “güzelim sabah oldu, kahvaltıya bekliyorum canım” deyin.

Bizler de istemez miyiz ailemizden, sevdiklerimizden böyle sözler duymayı?

Anne baba olarak çocuğunuzla birlikte sohbet etmeniz, oyunlar oynamanız, yerlerde yuvarlanmanız onun için sevgi davranışlarıdır. Bunları yapmaktan kaçınmayın, çalışan bir anneyseniz çocuğunuz okuldan gelince onu arayın ama bu görüşmede sadece “sakın bir kaza çıkarma, otur güzelce dersini çalış” şeklinde olmasın, onunla her konuda konuşun, babalar için de aynı durum söz konusu. Akşam eve gelince onunla geçireceğiniz kısa bir zaman bile ona sevginizi hissettirir. Onu okula gönderirken ve okuldan gelince ona sarılın, güler yüzle karşılayın. Baba olmak sadece büyüklük taslamak, güç göstermek, kaşları çatıp bakmak değildir. Bir baba olarak çocuğunuzu sevdiğinizi ve ona saygı duyduğunuzu gösterin ki çocuğunuz da aynı duyguları size karşı duysun ve göstersin.

“Çocuklarınızı çokça öpün! Her öpücük karşılığında cennette bir derece alacaksınız.
Hz. Muhammed (s.a.v.)

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir