EVLİLİK HAKKINDA BİR ARAŞTIRMA ÖZETİ
Evlilik kararını her gün onlarca kişi veriyor. Evlilik kararı verebilen çiftler bu mutluluklarını nasıl paylaşacaklarını, nerede nikah kıyılacağını, düğünün nerede olacağını, düğünde nelerin ikram edileceğini vb. konuşur dururlar. Peki verdiğiniz karar gerçekten doğru mu? Bu araştırmayı okuyarak belki kafanızda varolan sorulara yanıt bulabilirsiniz…
YORUM :
Evlenilecek bireyin birçok açıdan olduğu gibi ekonomik açıdan da aynı yada birbirlerine yakın düzeyde olmaları gerekir. Bu durum evliliğin yürütülmesinde daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
Evlenilecek bireylerin ailelerinin de aynı düzeyde veya birbirine yakın olması gerekir. Ekonomik açıdan bireyler veya aileler arasında büyük ölçüde farklılıklar olması zengin olan tarafın daha düşük ekonomik durumu olan taraf karşısında daha üstün duruma gelmesine neden olabilir. Tarafların bu durumu kabullenmesi ve rahatsızlık duymaması halinde bu durum sorun olarak yansımayabilir. Fakat bu durumun bir yada her iki taraf tarafından da kabullenilmemesi evli bireyler ve aileleri arasında belli sorunların gündeme gelmesine neden olabilir.
Bireylerin ve ailelerin bu duruma bakış açısı ne olursa olsun , bir tarafın zengin diğer tarafın daha az gelirli olması , zengin aile lehinde bir eşitsizliğin gündeme gelmesine neden olur. Eşitsizlik üzerine kurulan bir evlilikte er yada geç birçok sorunun gündeme gelmesi kaçınılmazdır.
YORUM :
Eğitim durumunun bireylerin sağlıklı bir evlilik sürdürebilmesi üzerinde küçümsenmeyecek ölçüde etkileri vardır. Bireylerin birbirlerini anlayabilmeleri ve paylaşımları açısından aynı düzeyde eğitime sahip olmaları gerekir.
Yüksek öğrenimi bitirmiş , bir bireyle ilkokul mezunu bir bireyin ne oranda bir paylaşımı olabilir. Birbirlerini ne oranda anlayabilirler evliliğin sürdürülmesi , bireylerin birbirlerini kabullenmeleri ve kendilerince belli bir evlilik düzeni kurmalarıyla sağlanabilir. Fakat paylaşımcı ve her alanda birbirini anlayabilen bireylerin oluşturacağı birlikteliğin daha anlamlı olacağı kanısındayız. Böyle bir evlilik her iki birey içinde daha doyum sağlayıcı olacaktır. Aksi halde bireyler evliliği kurulan düzeni sürdürdükleri bir işlev olarak algılayacaklardır.
Paylaşımlarını farklı insan ve nesnelere yönelterek , birbirleri dışındaki bu kişi ve nesneler aracılığıyla doyum sağlamaya çalışacaklardır. Bu durumda bireylerin birbirinden bu alanda uzaklaşmalarına ve ilerde dolaylı olarak bazı sorunlar yaşayabilmelerine neden olabilir. Bu nedenle evlenecek bireylerin aynı veya birbirine yakın eğitim düzeyinde olması daha sağlıklı bir birlikteliği sağlayabileceğini söyleyebiliriz.
YORUM :
Aşkla birlikte gelen evlilik anlamlı ve hoş duyguların hakim olduğu bir ortamı da beraberinde getirir. Aşk olmadan da evlilik yürütülür , fakat aşkında mevcut olduğu evlilik çok daha anlamlı ve mutluluk verici olacaktır. Bazı bireyler mantık evliliğinin her zaman daha sağlıklı ve uzun süreli olacağını düşünürler , fakat aşkın olmadığı evlilik insanlara ne derece mutluluk getirir.
Aşk mutlaka önemli bir etkendir fakat tek kriter olmamalıdır. Çünkü sadece aşık olduğu için kendisiyle aynı düzeyde olmayan biriyle evlenen bireyin evliliği , beraberinde birçok problemi , dolayısıyla da mutsuzluğu gündeme getirecektir. Bu yüzden tek kriter olmamalıdır.
Mantık çerçevesinde fakat sevdiğimiz bir kişiyle evlenmek , daha sağlıklı ve uzun ömürlü bir evlilik sağlayabilir. Evlilik insanoğlunun hayatındaki en önemli dönüm noktasıdır. Bireyin evlilik kararını vermesiyle birlikte alışkın olduğu ortamdan çok daha farklı bir ortama geçişi sağlanmış olacak , bu durumda bir çok sorumluluk ve yükü beraberinde getirecektir. Bu yüzden bireyler bu kararı vermekte güçlük çekmektedirler.
Psikolojik olarak bireyin kendini evliliğe hazır hissetmesi gerekir. Evliliğe kendini hazır hissetmeyen bireyin bu kararı vermesi ve gerçekleştireceği evliliği sağlıklı bir şekilde yürütmesi daha güç olacaktır. Gerçekleştirilmiş olan evlilik bireye mutluluk ve doyum sağlayacağı yerde taşınmak zorunda bir yük olarak gelmesi olası bir ihtimaldir. Evlenecek olan bireyin , bu evliliği istemesi ve kendini bu birlikteliği yürütmeye hazır hissetmesi gerekir.
Psikolojik olarak evliliğe hazır olmak ikinci bir etken olmasına rağmen , evliliğin sağlıklı bir biçimde yürütülebilmesi konusunda gerekli bir etken olduğu kanısındayız.
YORUM : Tanımadığımız bir insanı ilk etapta , fiziksel özellikleriyle değerlendiririz , fakat belli bir tanıma sürecinden sonra , o bireyi fiziksel durumundan ziyade kişilik özellikleriyle tanımlarız.
Evlilik kararı esnasında da özellikle danışıklı dönüşüklü evliliklerde ilk etapta bireyin fiziksel özelliklerinin aranana uygun olması beklenir. Fakat belli bir tanıma sürecinden sonra bunlar yerini kişilik özellikleri gibi daha somut değerlere bırakır.
Araştırmada ankete cevap veren öğrencilerin büyük bir kısmı aradıkları özelliklere sahip olan bireyin isteklerini karşılamada yeterli olacağını ifade etmişlerdir.
YORUM :
Din ve siyaset hayatımızda yeri olan önemli unsurlardır. Bunlar çoğu zaman insanların yaşam tarzını da etkiler. Dolayısıyla farklı görüşlerde olan bireylerin birlikteliğini de olumsuz yönde etkiler. Her ne kadar eşler arsında karşılıklı saygı ve hoşgörüyle bu durum aşılmaya çalışılsa bile , çoğu zaman güçtür.
Evlenecek bireylerin sağlıklı ve uzun ömürlü bir evlilik hayatı sürdürebilmeleri için aynı yada birbirine yakın görüşlere sahip olmaları gerekir.
YORUM :
Bekaret toplumdan topluma değişen bir olgudur. Toplumların geleneksel yapıları , inanç ve düşünceleri bekaret anlayışını değişik şekillerde etkilemektedir. Öyle ki bazı toplumlar da önemini kaybetmişken , bazı toplumlarda ise bizim toplumumuzda olduğu gibi namus olgusuyla eşdeğerde tutulmaktadır. Bu durum özellikle bayanlara mal edilmektedir.
Toplumumuzda erkeklerde bakirelik aranmıyor , fakat bayanlarda ısrarla aranan bir husus olarak görülmektedir. Kanımızca bu anlayış süreç içerisinde değişecektir. Toplumumuzda evlilikte bekaret konusu hassas bir konu olarak görünmektedir ve evlilikte bekaret aranmaktadır.Evlenmeyi düşünen bireyler genellikle çalışan biriyle evlenmeyi tercih etmektedirler. Bunun nedeni olarak her geçen gün zorlaşan hayat şartlarını gösterebiliriz. Evde sadece bir kişinin çalışması aile giderlerini karşılamaya yetmemektedir. Bu kişi ek iş yapsa da bu yetersiz kalabilmektedir.
Bu nedenle evlilikte bireyler her iki tarafında çalışmasını daha uygun bulmaktadır. Bireyler gerek ekonomik gerek toplumsal birçok nedenlerden ötürü çalışan bireylerle evlenmeyi istemektedir.
YORUM :
İnsanoğlunun yapısında kıskançlık vardır. Fakat biz insanlar bunu çeşitli savunma mekanizmaları kullanarak bastırmaya veya bu durumu daha olumlu bir şekilde yansıtmaya çalışırız.
İnsanoğlu mülkiyetçi bir zihniyete sahiptir. Sahip olduğu şeyleri başkalarıyla paylaşmak istemez , kişide oluşan bu durum kıskançlığı da beraberinde getirir. Belli bir noktaya kadar kıskançlık bastırılabilmesine rağmen bir noktadan sonra kişi değişik şekillerde tepkisini ortaya koyar. Kanımızca öğrencilerin yerine göre kıskanç bir bireyle evlenmek istemeleri de her alanda kıskançlık gösteren biriyle yaşamanın güçlüğünden kaynaklanmaktadır.
YORUM :
Sağlıklı bir aile ortamının sağlanabilmesi ve bunun devam ettirilebilmesi için , bireylerin birbirleriyle anlaşabilmeleri gerekir. Anlaşabilmek her konuda aynı düşünce ve davranışa sahip olmak anlamına gelmemelidir. Her konuda kendimizle aynı düşünce ve davranışa sahip biriyle evlenmek yerine , kendisini anlayabileceğimiz ya da uyum sağlayabileceğimiz biriyle evlenmek daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
Evleneceğimiz bireyin muhtemelen bizden farklı olan yönleri olacaktır. Önemli olan o bireyin bizden farklı yönlerinin olması değil , bizim bu farklı yönlere bakış açımızdır.
Her insanın iyi olarak değerlendireceğimiz yönleri olabileceği gibi iyi olmadığını ifade ettiğimiz yönleri de olabilir. Bazen biz kendi kendimizle bile uzlaşamıyor olabiliriz. Bu nedenle evlilik kararında bireylerin kendini anlayabilecek biriyle evlenmesi daha sağlıklı olacaktır. Önemli olan evliliği düşünen iki bireyin birbirini anlayabilmesi ve uzlaşabilmeleridir.
SONUÇ :
Araştırmada test edilen hipotezlerden elde edilen sonuçlar kısaca şu şekildedir :
* Eşlerin anlaşabilmeleri için , aynı yada birbirine yakın eğitim düzeyinde olmaları gerekir. Evlenecek bireyler ve aileleri sosyo-ekonomik ve kültürel yönden birbirlerine eşit veya yakın düzeyde olmalıdırlar.
* Evlenilecek bireyin fiziksel durumu bireyin aradığı özellikteyse yeterli olmaktadır. Evlenecek bireyler mutlaka çalışan bir bireyle evlenmelidirler.
* Bireyin psikolojik olarak kendini evliliğe hazır hissedip hissetmemesi evlilik kararını kesinlikle etkiler. Aşk evlilikte önemli bir unsurdur fakat tek tek kriter olmamalıdır.
* Evlenmeyi düşünen bireyler birbirleriyle aynı veya birbirine yakın siyasi ve dini görüşe sahip olmalıdırlar. Evlenilecek birey yerine göre kıskanç olmalıdır.
* Toplumumuzda evlilikte bekaret önemlidir. Evlilik kararı görücü usulü , fakat karar öncesi bir süre flört edilerek verilmelidir. Evlenecek bireylerin evlenecekleri bireylerle , birbirlerini anlayabilmeleri yeterli olacaktır
ÖNERİLER :
Araştırma Bulguları Çerçevesinde Şu önerilerde Bulunabiliriz :
Evlilik kararını verme çok önemli bir hadisedir. Karar vermeden önce, evlenilmek istenilen bireyle evlenecek bireylerin her alanda birbirlerine uygun olup olmadıklarını değerlendirmeleri gerekir. Sağlıklı ve mutlu bir birlikteliğin dolayısıyla sağlıklı ve mutlu bir toplumun devamı açısından; gerek duygu ve düşünce gerekse sosyo kültürel ve ekonomik bağlamda bireylerin birbirleriyle uyum sağlayabilmeleri gerekir. Buda daha mantıklı ve uygun karalar verilerek sağlanabilir.
1 ) Evlenmek isteyen birey evleneceği bireyle aynı yada birbirine yakın eğitim düzeyinde olmalıdır. Evlenecek bireyler arasındaki eğitim farkı fazla olmamalıdır.
2 ) Evlenilmek istenilen birey ve ailesi ile sosyo-ekonomik ve kültürel yönden , aynı veya birbirine yakın düzeyde olunması gerekir.
3 ) Evlilikte eş seçiminde fiziksel durum ilk etapta önemli olabilir fakat daha sonra yerini farklı kriterlere bırakacaktır. Bu nedenle aranılan özelliklere sahip bir bireyle evlenmeyi düşünmek daha sağlıklı olacaktır.
4 ) Her geçen gün zorlaşan hayat şartlarını dikkate aldığımızda , bireylere çalışan biriyle evlenmelerini önermemiz daha mantıklı olacaktır.
5 ) Bireyler kendilerini psikolojik olarak evliliğe hazır hissetmeden , evlilik kararını vermemelidirler.
6 ) Aşk , evlilikte önemli bir unsur olmasına rağmen evlilikte tek kriter aşk olmamalıdır.
7 ) Evlenecek bireylerin dini ve siyasi düşünceleri aynı veya birbirine yakın düzeyde olmalıdır.
8 ) Bireylerin birbirini kıskanması istenmeyen bir durumdur. Fakat bireylerin aşırıya kaçmamak , şartıyla yerine göre birbirini kıskanması istenilen bir davranış olabilir. Yerine göre bu duygunun ifade edilmesi de gerekebilir.
9 ) Toplumumuzda evlilikte bekaret aranılan bir unsurdur. Muhtemelen bu durum ilerde de önemini koruyacaktır. Bu yüzden evlilikte bekaret aranılmaktadır ve önemlidir.
10 ) Bireylerin çoğu evlilikte karar vermeden önce flört edilmesi gerektiğini ifade etmelerine rağmen , evliliğin daha sağlıklı ve uzun ömürlü olması için görücü usulü fakat karar öncesi bir süre flört edilerek evlilik kararı verilmelidir.
11 ) Evlenecek bireylerin sağlıklı ve uzun ömürlü bir evlilik sürdürebilmeleri için , birbirlerini anlayabilmeleri gerekir.
öncelikle evlilik ilk etapta üzerinde düşünmeden kişilierine karar veremeyeceği mübarek ve aynı çatı altında birömrü tüketmek için verilen bir karardır ha keza zamanımızda artık evlilik malesef çok basit görünmekte ve bunlara en büyük örenkte boşanmaları gösterebiliriz açıkçası bende evlilik aşamasından geçen ama malesef evlenemeyen bir bireyim kararszı olmak kendini hazır hissetmememek v.s şeyler insanın hem zamanından hemde kişliğinden olumsuz şeyler alıp götürüyor aşk olmadan muhakkak evlilik olmaz diye birşey olmaz bence zaten iki insan birbiri ile aynı evde yaşıyorsa saygı ve sevgi varsa ki zaten aşkta vardır.
Vala çok önemli.. Atalarımız hiç boş konuşmamış ANASİNA bak kızını al demişler.. Yüzde yüz aynı olmasada uyumlu kocasına iteatkar bir annenin cocukları soz dinleyen uyumlu çalışkan ve başarılı insanlarken.. Kocasına karsı duran sürekli huysuzluk eden annelerin cocukları ne anneyi nede babayı dinleyen sorumsuz başarısız cocuklardir çevrenizden gozlemleyebilirsiniz.. Konuyu sadece anne üzerine yorumlamak doğru değil elbette lakin seçen erkek seçilen kız olunca anne bu konuda çok önemli huysuz bir annenin mulaim bir kızı olma olasılığı unversitede yaptgim araştırmaya göre yaklaşık 4 milyonda bir ihtimaldir oda genetik nedenlerden ötürü.. Burda herseyi paylaşmak çok zor ama eski Ata sözleri derki…… asıl almaz bal kokmaz kokarsa yağ kokar aslı ayrandir..) benden sölemesi… Tabi biz bu sözü dinlemicegimiz için avrupalı bir flozof nedemis ona bakalım onu dinleriz.. Demiski.. Esiniz iyi ise hayatta mutlu olursunuz kötüyse benim gibi flozof olursunuz..)