Türkiye’de Rehberlik Hizmetlerinin Gelişimi ve Karşılaşılan Sorunlar

Türkiye’de Rehberlik Hizmetlerinin Gelişimi ve Karşılaşılan Sorunlar

Rehberlik hizmetleri, Türkiye’de zaman içinde önemli değişimler geçirmiştir. Gelişimi beş farklı dönemde incelenebilir. İlk olarak 1950-1956 yılları arasında rehberlik çalışmalarına yönelik ilk adımlar atılmış, 1957-1969 yılları arasında sistem şekillenmeye başlamıştır. 1970-1981 döneminde okullarda rehberlik servisleri kurulmuş, 1982-1995 yılları arasında ise üniversitelerde Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) lisans programları açılmıştır. Son olarak, 1996’dan günümüze kadar olan süreçte lisans eğitimi almış psikolojik danışmanların okullara atanması sağlanarak rehberlik hizmetleri daha sistemli bir hale getirilmiştir (Doğan, 1999).

Rehber Öğretmenlerin Meslek Hayatında Karşılaştıkları Zorluklar
Üniversitede edinilen teorik bilgiler, rehber öğretmenler ve psikolojik danışmanlar için mesleğe girişte önemli bir temel oluştursa da, uygulama sürecinde çeşitli zorluklarla karşılaşılmaktadır. Özellikle okul yöneticilerinin ve diğer öğretmenlerin rehberlik hizmetlerinin kapsamı konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması, mesleki işleyişte aksaklıklara neden olabilmektedir. Mevcut yönetmelikler (Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği, 2020) rehber öğretmenlerin görev tanımlarını açıkça belirtse de, uygulamada rehber öğretmenlerden ders dışı işlerde görev almaları veya disiplin sorunlarıyla ilgilenmeleri beklenmektedir. Bu durum, rehberlik hizmetlerinin asıl amacından sapmasına yol açmaktadır.

Bunun yanı sıra, rehber öğretmenlerin karşılaştığı bir diğer önemli sorun, çalışma ortamlarının yetersizliğidir. Birçok okulda rehberlik hizmetleri için ayrılan alanlar yetersiz kalmakta, görüşmelerin yapılabileceği özel ve gizliliğin sağlandığı mekânlar bulunmamaktadır. Özellikle bireysel danışma görüşmelerinde, öğrencinin kendisini güvende hissetmesi ve rahat bir şekilde ifade edebilmesi büyük önem taşımaktadır. Ancak, sınıf veya koridorlara yakın odalarda gerçekleştirilen görüşmelerde gizliliğin sağlanamaması, öğrencilerin kendilerini açıkça ifade etmesini zorlaştırabilmektedir.

Okullarda Artan Psikolojik Destek İhtiyacı
Öğrencilerin psikososyal iyi oluşlarını destekleyen rehberlik hizmetleri, akademik başarı üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Yapılan araştırmalar, kendini değerli ve güvende hisseden öğrencilerin derslere daha istekli katıldığını, devamsızlık oranlarının azaldığını ve okul içi davranışlarının daha olumlu hale geldiğini göstermektedir. Ancak, son yıllarda okullarda zorbalık, alkol ve madde kullanımı, okul eşyalarına zarar verme, intihar girişimleri ve devamsızlık gibi sorunlarda artış gözlemlenmektedir (Bayar & Çalışkan, 2022). Bu durum, psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerine duyulan ihtiyacın arttığını ortaya koymaktadır.

Özellikle ergenlik çağındaki öğrenciler, kimlik gelişimleri ve meslek seçimleri gibi konularda rehberliğe gereksinim duymaktadır. Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri düzenli şekilde uygulandığında, bireysel danışmanlık süreçlerinin öğrenciler üzerindeki olumlu etkileri gözlemlenmiştir (Finning et al., 2021). Rehber öğretmenlerin görevlerini etkin bir şekilde yerine getirebilmesi için okul yönetimleri ve eğitim politikalarının bu hizmetlere daha fazla destek sağlaması büyük önem taşımaktadır.
Uzman Psikolog İbrahim Elibal

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir