JOSE RAOUL CAPABLANCA’NIN HAYATI – Satranç

JOSE RAOUL CAPABLANCA’NIN HAYATI

 

Satranç tarihini incelediğimiz zaman aynı dönemde yaşamış satranççılar
arasında yüceleşmiş üç kişinin adını görürüz. Lasker, Capablanca ve
Alekhine. Bu üç satranç ustası arasında seçim yapmak kişilere göre
değişir. Bazılarına göre en büyük usta Lasker’dir.

 Çünkü Lasker yıllarca
en güçlü turnuvalarda derece almayı sürdürmüş, diğer ustaların oyundaki
kuvvetlerini kaybettikleri yaşlarda bile o büyük başarılar kazanmıştır.
Bazılarına göre en büyük usta Alekhine’dir. Çünkü Alekhine’in
oyunlarında satranç en yüksek düzeye ulaşmış, güzel ve derin
kombinezonları bütün satranççıları büyülemiştir.En büyük usta olarak Capablanca’yı seçenler ise şunu ileri sürüyorlar.
Capablanca için satranç ana dilini konuşmak kadar basit ve tabii
bir işti. Diğer ustaların uzun analizlerden sonra bulabildiği en
kuvvetli hamleleri o ilk bakışta görüyordu. O derece yetenekliydi
ki açılışlarda bilgisi olmadığı halde zamanın büyük ustalarını kolaylıkla
yenmişti.

Jose Raoul Capablanca 19 Aralık 1888’de Küba’da Havana’da doğdu.
O zamanlar ünlü Havana satranç kulübü birçok ustaları kendine çeken
bir yerdi. Steinitz ve Tchigorin dünya birinciliği maçını orada
yapmışlardı.

Henüz dört yaşında iken ilk oyununu babasına karşı kazanan Capablanca
sekiz yaşında Havana satranç kulübüne girdi. Kısa bir süre içinde
kulübün en kuvvetli oyuncularını yenebilecek bir hale gelen Capablanca 12
yaşında iken Küba birincisi Corzo ile maç yaptı ve onu 7-5 yenerek Küba birincisi
ünvanını kazandı. Capablanca 1904 yılında New York’a gelerek Colombia
Üniversitesine girdi ve aynı zamanda ünlü Manhattan satranç kulübüne
devam etmeye başladı. 1910 yılında Amerika birincisi Frank J.
Marshall ile karşılaşarak 8-1 gibi büyük farkla kazanınca dünya
satranççılarının gözleri genç Kübalının üzerine çevrildi.
1911 yılında San Sebastian’da o zamana kadar yapılan turnuvaların
en büyüğü düzenlenmişti. Turnuvaya katılabilmek için en az iki
turnuvada hiç olmazsa üçüncü dereceyi kazanmış olmak gerekiyordu.
Turnuvaya Rubinstein, Vidmar, Marshall, Nimzovitch, Schlechter,
Tarrasch, Bernstein, Spielman, Teichman, Janowski, Maroczy,
Burn, Duras ve Leonhart katıldılar. Dünya birincisi Emmanuel
Lasker gelememiştiı:

Marshall’a karşı büyük başarısı gözönüne alınarak Capablanca da turnuvaya
çağrıldı ve turnuvayı birincilikle bitirdi. Artık Capablanca,
Rubinstein ve Lasker dünyanın en büyük oyuncuları sayılıyorlardı.
Capablanca’nın haklı olarak istediği dünya birinciliği maçı, araya
savaş yıllarının girmesi nedeniyle 1921 yılında Havana’da
yapılabildi. Kübalı satranççı, rakibi Lasker’i 4-0 yenerek dünya
satranç birincisi oldu.

Bu maçta Capablanca çok güzel oynadığı halde, Lasker hakkında aynı şey
söylenemez. Sıkıntılarla geçen savaş yılları Lasker’i etkilemiş ve
oyununun niteliği düşmüştü.

Bundan sonra da birçok turnuvaya katılan ve parlak sonuçlar alan
Capablanca 1927 yılında New York’ta yapılan dörtlü turnuvada
birinci oldu ve aynı yılın eylül ayında kendisini dünya birinciliği
için maça çağırmış bulunan Alekhine ile çarpışmağa başladı. Fakat bütün
satranç dünyasının şaşkınlık bakışları altında maçı 6-3 kaybederek ünvanını
Alekhine’e bıraktı.

Daha önce yaptıkları çeşitli karşılaşmalarda Capablanca Alekhine’i
birçok defa yenmiş olduğundan kimse bu maçı Alekhine’in kazanacağını
sanmıyordu. Birçok satranç ustasının kanaatı şudur ki Capablanca
doğuştan mevcut olan yeteneğini çalışmak suretiyle geliştirmiş olsaydı
dünyanın gelmiş geçmiş en büyük satranç ustası ünvanını söz götürmez bir
biçimde alacak ve belki de hiç yenilmiyecekti.

Capablanca Alekhine ile yeni bir maç yapmak için çok uğraştı ise de
başaramadı. Bu arada bazı turnuvalarda iyi sonuçlar elde etti.
Fakat artık oyunu eski gücünü kaybetmişti, bazı oyunlarını zaman sıkışması
yüzünden kaybetmeye başlamıştı.

Capablanca yalnız satrançtaki ustalığı ile değil, aynı zamanda yakışıklığı,
kibarlığı ve nazikliği ile ün yapmıştı. Colombia üniversitesinde iki yıl
okuduktan sonra eğitimi bırakmasına rağmen yeteneğini değerlendiren
Küba hükümeti ona dolgun aylıkla diplomatik bir görev vererek geçim
derdinden kurtarmış ve çeşitli ülkelere gitmesine imkan vermişti.
Gerek kişiliği ve gerekse oyunu ile pek çok dost kazanmış olan
Capablanca 8 Mart 1942’de büyük başarılarına sahne olmuş bulunan
Manhattan satranç kulübünde kalp krizi geçirdi ve ertesi gün öldü.
Otopside Capablanca’nın beyninin normalden büyük ve üzerindeki
kıvrımların da daha fazla olduğu görülmüştür.

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir