REHBER ÖĞRETMENLERLE REHBERLİK HİZMETİNİ DEĞERLENDİRME TOPLANTISI
Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından rehberlik hizmetlerinin değerlendirilmesi ve yürütülmesiyle ilgili olarak düzenlenen toplantı, 11 Mayıs 2010 Salı günü, 100. Yıl Kız Meslek Lisesinde yapıldı.
İlki Sincan, Ayaş ve Etimesgut ilçelerinde görevli rehber öğretmenlerle yapılan toplantının ikincisi; Çankaya, Gölbaşı, Polatlı ve Şereflikoçhisar’da görevli öğretmenlerin katılımlarıyla gerçekleştirildi. Çankaya İlçe Millî Eğitim Müdürü Haluk SAYDAN’ın yaptığı açış konuşmasından sonra öğretmenlere hitap eden Millî Eğitim Müdürümüz Kâmil AYDOĞAN, rehber öğretmenlerin “stratejik bir konuma sahip olduklarını” vurguladığı bir konuşma yaptı. Konuşmasının başında, Yüz yıl kadar önce Alfred ADLER tarafından yazılan “İnsan Tabiatını Tanıma” adlı kitabın, rehber öğretmenler dışındaki öğretmenlerce iki, rehber öğretmenler tarafından da defalarca okunması gerektiğine inandığını dile getirdi
Kâmil AYDOĞAN, yaşanan sorunların insanın kendini tanımamasından kaynaklandığını söyledi. Ancak kendini tanıyanların sahip oldukları gücün farkına varacaklarını ve tutacakları yolu, işlerini daha sağlıklı seçeceklerini belirten Kâmil AYDOĞAN; rehber öğretmenlerin yaptıkları işin kendilerini tanımaktan öte başkalarını da tanımayı ve birikim sahibi olmayı, bunun için de çok okumak gerektiğini kaydetti.
Konuşmasının devamında, rehber öğretmenleri “çocuklara psikolojik danışmanlık yapmaktan başka, öğretmen ve idarecilerin motivasyonunda ve okul ikliminin olumlu hâle gelmesinde gerekli kişiler olarak gördüğünü” ifade eden Millî Eğitim Müdürümüz Kâmil AYDOĞAN; “Sizin bu potansiyele sahip olduğunuza inanıyorum. Geleceğin Türkiye’sini kurgulayan, katkı veren; geleceğin dünyasında yer alacak Türkiye imajını yaratacak olan kişilersiniz. İşinizin niteliği dolayısıyla bu milletin en stratejik konumundasınız. O nedenle bunun çıtasını yüksek tutmanız, kendinize yüksekten bakmanız lazım. Söylediğim şeylere layık olmadığınızı düşünüyorsanız devlet memuru zihniyetiyle yaşamaya devam edersiniz. Ama ben, buradaki arkadaşların stratejik konumlarının bilincinde olduklarına inanıyorum.” şeklinde konuştu. İtibarın, saygınlık ve gücün, kişinin sahip olduğu birikim ve nitelikler yoluyla kazanılabileceğini belirten Kâmil AYDOĞAN; 1970’li yıllardan bu günlere rehber öğretmenlerinin iyi bir noktaya geldiğini belirterek, kendisinin de psikolojiye özel önem verdiğini söyledi. “Türkiye’nin geldiği nokta itibariyle rehber öğretmenlerin bulunduğu yerin sevindirici olduğunu ve bulundukları konumu hak ettiklerine inandığını” ifade eden Kâmil AYDOĞAN, konumlarının daha iyi noktalara taşınması için donanım sahibi olmaları gerektiğini belirtti.
Konuşmasında, “Okumuyorsan, inanmıyorsan; geleceğe ilişkin umudun yoksa; Türkiye’nin dünya ailesi içinde süratle ilerlediğine inanmıyorsan; Türkiye diye, insan diye bir idealin, sevdan yoksa; çocuklarımızı feda edilemeyecek varlıklar değil de problem olarak görüyorsan bu işi yapmayacaksın.” diyen Kâmil AYDOĞAN, “ İnsan merkezli, insanı temel alan, değer veren, yücelten bir duruşları olduğunu, bu duruşun da fedakarlık, heyecan ve çalışma gerektirdiğini dile getirerek, “Bir sürü problemle tek kişi olarak ne yapayım, diyebilirsiniz. Esas olan, bir kişi, birçok işi liderliği, yeteneği, etkileme gücü, bilgisi ve cesaretiyle yapar.” dedi.
Konuşmasının sonunda, rehber öğretmenlerin çalışmalarında iki konuya yoğunlaşmalarını istediğini kaydeden Kâmil AYDOĞAN; her tür çocuk istismarı konusunda bilinç oluşturmak ve bu konudaki çalışmaları yaygınlaştırmak gerektiğini, anne-baba ve öğretmen eğitiminin önemli olduğunu çünkü çocukların kişiliklerinin şekillenmesinde büyük etkileri olduğunu vurgulayarak, anne-baba eğitimini kitlesel hâle getirmek gerektiğini söyledi. “ Yaklaşık iki milyon veli ve bir milyon öğrenciden sorumluyuz. Çocukları anne babasından, bazen de öğretmeninden korumak gerekirken; yürütülen çalışmalara ek olarak hızlı bir şekilde neler yapabileceğimizi düşünmeliyiz. Bunu çocuklar adına ilk defa düşünecek olan bizleriz. Çalışmalar eksik, yetersiz demiyorum ama sınırlı sayıda kişiye ulaşılıyor. Çocukların, velilerin hepsine ulaşmak; öğretmenlerin kendilerini tanıması, yanlış davranışlarını fark etmesi noktasında etkinlikler yapmak gerektiğini düşünüyorum. Benim meselem; çocukların evinde, sokakta, okulda, istismar edilmelerinin, yaşlarına yakışmayan davranışlarda bulunmalarının önlenmesidir. Benim için, Türkiye’nin geleceğini düşünen, insan odaklı, vicdan sahibi kişiler makbuldür. Çocuklarımız masum, güçsüz, çaresizler ve bize ihtiyaçları var.” diyen Kâmil AYDOĞAN, rehber öğretmenlerin kişisel çaba gerektiren bir görev yaptıklarını ve kendisini ilgilendirenin bu olaylar karşısındaki tutumları olduğunu söyledi. Rehber öğretmenlerin eğitim ikliminin olumlu yönde değişmesine katkı sağladığına inandığının altını çizen Kâmil AYDOĞAN; “Beraberiz, sizin problemleriniz de sevinçleriniz de benimdir. Kapımız her zaman size açık. Ben, nerede istiyorsanız oradayım.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Toplantının sonraki bölümünde söz alan öğretmenler; bu tür toplantıları sorunlarını ifade etme fırsatı buldukları için ayrıca önemsediklerini, 7- 19 yaş veli eğitimini yararlı bulduklarını ve daha çok veliye ulaşmak için gayret gösterdiklerini dile getirerek, karşılaştıkları sorunlar ve çözüm önerileriyle ilgili görüş alışverişinde bulundular.
Toplantıya; Millî Eğitim Müdürlüğü müdür yardımcıları Mustafa AYDIN, Ahmet PALA, Mehmet Ali SELAMET ve Şube Müdürü Müberra OĞUZ katıldılar.