‘Sarı Nokta’ Hastalığı 30 Milyonu etkileyor!
Her geçen gün, görülme sıklığı giderek artan yaşa bağlı makula dejenerasyonu, halk arasındaki adıyla sarı nokta hastalığı, her 100 kişiden 10’unun yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürüyor. Geniş bir kesimi etkileyen “Sarı Nokta” hastalığı üzerinde önemle durulması gereken bir hastalık.
Her yıl yaklaşık 300.000 kişi yaşa bağlı makula dejenerasyonu tanısı alıyor ve bunların %10’u ciddi ve hızlı görme kaybına maruz kalıyor. Hastalık; televizyon seyretmek, araba kullanmak, okumak-yazmak, bilgisayar ve telefon kullanmak ya da alışveriş yapmak gibi günlük aktiviteleri olumsuz etkiliyor.
Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonuyla ilgili farkındalık yaratmak adına çalışmalar yürüten Türk Oftalmoloji Derneği (TOD), hastalığın tanıtılması, hastalık ve tedavisiyle ilgili güncel bilgilerin aktarılması amacıyla bir bilinçlendirme kampanyası düzenledi. Dernek ve Novartis’in işbirliği ile düzenlenen Sarı Nokta Hastalığı Kısa Film Yarışması’nın da tanıtıldığı toplantıda konuşan TOD Genel Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak,“Hastalığın dünyada 30 milyon kişiyi etkilediği tahmin ediliyor. Ancak bu konuda yeterli bir bilinç oluşmuş değil. Görsel yetersizlik nedeni ile ikincil hastalık sıklığında artış ve başkasına bağımlılık, bu hastalığın toplumsal maliyetinin zannedildiğinden çok daha yüksek olduğunu göstermektedir” dedi.
TOD Tıbbi Retina Birim Başkanı Doç. Dr. Serra Arf; “Hastalığın belirtileri arasında çarpık görme, merkezde siyah nokta görme, kontrast duyarlılığının azalması ve görmede bulanıklık yer almaktadır. Hastalar görme kaybını yaşlılığın doğal bir süreci olarak algılamaktadırlar” diye konuştu.
GÖZ DİBİ MUAYENESİ NE ZAMAN YAPILMALI?
Doç. Arf, sarı nokta hastalığında tanı ile tedavi arasındaki süre uzadıkça hastanın görme kaybının da hızla artmakta olduğunu dile getirirken, erken teşhis için 50 yaşın üzerindeki kişilerde göz dibi muayenesinin önemli olduğunu vurguladı, “Bu alanda yeni geliştirilen tedavilerle birlikte hastaların yaşam kalitesinde anlamlı iyileşmeler sağlanabilmektedir” dedi.
Hastalıkla ilgili bilgi açığını gidermek için çeşitli faaliyetler düzenlediklerini belirten Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “Kısa film yarışması projemiz hastalığın geniş kitleler tarafından duyulmasını sağlayacağı gibi büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu bir kitle ile tanışmamıza da yol açacak” diye konuştu.